İzmir'in Çeşme İlçesi'ndeki dünyaca ünlü Altınkum Plajı'nda beach club yapmak amacıyla daha önce sahil bandındaki araziyi tıraşlayıp koruma altında olması gereken çok sayıda ardıç ağacını kesen firma, şimdi de aynı bölgede deniz kıyısındaki kayalıkların üzerine demir iskele kurdu.

Çevreciler ile bölge sakinlerinin şikayeti üzerine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ilçe müdürlüğü ekipleri, birinci derece SİT alanı olan deniz kıyısına gelerek inceleme yaptı, tutanak tuttu. Bunun üzerine iskele çalışmaları durdurulurken, firma çalışanlarının da çevre ilçe müdürlüğüne çağrıldığı öğrenildi.

"6 METREKARE ALKOLSÜZ BÜFE İZİNLERİ VAR" ANKA Haber Ajansı'na konuşan Çeşme Çevre Platformu'nun kurucularından Ahmet Güler, Altınkum Plajı'nda Ocak ayından bu yana korkunç bir tahribat yaratıldığını söyledi. Güler şöyle konuştu: "Adana'dan geldiği söylenen bir madencilik firması, Çeşme Altınkum'da bu doğa harikası muhteşem alanda iş makineleriyle kumsalı, denizi, önüne gelen ne varsa her şeyi tahrip ediyor. En son bugün tekrar denizin içine demir barikatlarla iskele yapıyorlardı. Biz, savcılık, belediye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gibi akla gelebilecek her makama bu haksız, hukuksuz, izinsiz tahribata ve ağaç kesimlerine karşı şikayetleri yaptık. Çeşme Çevre Platformu olarak her türlü girişimi yaptık. Ne yazık ki koskoca devletimiz, iki haydudun karşısında sadece duruyor ve bakıyor. Ben bunlara çevre haydudu diyorum. Resmi makamların memurları geliyor bölgeye ve 'Tutanak tuttuk' diyor. Bunların 'Sadece 6 metrekare alkolsüz meşrubat büfesi açma hakkı var' diyorlar. Bizim tespitlerimizde bunlar fotoğraf ve videolarla sabitleşti. Öyle 6 metrekare inşaat yok. 600 metrekare taban inşaatı ve 5-6 bin metrekare de kumsal ve deniz tahribatı var. Ne yazık ki bunları durduramıyoruz. Gözümüzün önünde ülkenin en değerli toprağı, kıyısı tahrip ediliyor, işgal ediliyor. Ne yazık ki resmi makamların tutumu 'Tutanak tutuyoruz, seyrediyoruz' şeklinde. Daha ne yapacağız bilmiyoruz." "GÖZ YUMAN HERKESİ DAVA EDECEĞİZ" Bölge sakinlerinin her türlü eylemi yapmaya hazır olduğunu dile getiren Güler şöyle devam etti: "Gözümüzün önünde doğa tamamen tahrip ediliyor. Biz bunu seyrederken yüreğimiz yanıyor. Kum zambaklarının tahrip edilmesi, 100-200 senede yetişmiş ardıç ağaçlarının yok edilmesi olacak şey değil. Buna karşı koyacak bir güç de yok Türkiye'de. Türkiye kendi topraklarını korumakta bu kadar acizlik nasıl gösterebilir anlamıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti aciz bir devlet değildir, büyüktür. Buna rağmen bu ihlale nasıl göz yumuluyor anlamış değiliz. Biz Çeşme Çevre Platformu olarak bu olayın hukuksal çerçevede takipçisi olacağız. Diskotek yapıyorlar denizin kıyısına. Bu açılırsa buna izin veren, herhangi bir karanlık iş çevirmiş olan tüm yetkilileri dava edeceğiz. Hukuk çerçevesinde bunlarla mücadele edeceğiz."

KUM TEPELERİ YOK EDİLDİ

Beşevler Mevkii'ndeki sahil bandında daha önce de en az 50 yılda oluşan kum tepeleri ile kum zambaklarının tahrip edilmesi nedeniyle Çeşme Cumhuriyet Savcılığı, jandarma ve belediye zabıtası tarafından tutanak tutulmuştu. İş makineleri plajın dışına çıkarılmış ancak firmanın açtığı derin foseptik çukuru, paslı inşaat demirleri ve plajın ortasından boylu boyunca geçirilen 320 voltluk elektrik kabloları ise alanda bırakılmıştı. Yapılan tahribat ANKA Haber Ajansı tarafından görüntülenmişti.

TABİAT VARLIKLARI'NDAN KİRALANDI